1 Mart 2010 Pazartesi

Aylar sonrasından edit bütüt ;

Fenerbahce Analizinden sonra futbolu bilmemekle şuçlandık, şimdi yorumu yazanlar düşünsünler bakalım haklımıyım ?

18 Eylül 2009 Cuma

Avrupa Gecesi



Bir tarafta deplasmanda 3 golle galip gelen bir takım, diğer tarafta ise kendi evinde taraftarını utandıran bir takım. Hem zaten biz hiç ciddi rakiple karşılaşmaadık. Fenerbahce'de zaten Avrupa Kupalarını önemsemiyor !



Maça gelince..Maçın başında atılan gol ile oyunu kontrolümüzün altına aldık zaten, daha sonra kendi sahasına çekilip rakipin pas yapmasına izin verdik. İleride oyuncular çok top kaybetti, pas yapmayı çok az düşündüler. Maçın yıldızı golleri şans ile olsada Elano'dur. Oyunun içinde attı inanılmaz paslar, özelliklede adrese teslim attığı uzun paslarla. Bizim için büyük bir şey olan bu yeteneği İngiltere'de zaten kitabı yazılmış gibi her maçda görürüz, oradan alışkın Elano. İleride ki oyuncuların da bu kadar anormal pas hataları yapması ve Rijkaard'ın uyarıda bulunmamasıda ilginç geldi gerçekten.Panathinaikos'un ise özellikle Leto'yu forvette oynatmayışı, Ninis'i ilk 11'de oynatmaması en büyük hatalarıdı.


En sonunda bir destan daha yazıldı, Grupda ki en ciddi rakibimizi deplasmanda yenmeyi başardık.

17 Eylül 2009 Perşembe

Edu Santos'ta


Fenerbahçe'den resmen kovulan Edu Santos'la anlaşmış. Galatasaray'la ilgili konularda ortalığı yıkan medya neredesin !? Vefa diye başımızın etini yiyen, taraftarı kışkırtan. Bide yerine aldıkları adamın Bilica olduğunu görünce daha da gülüyorum. Yazık.


burdan bakabilirsiniz.

10 Eylül 2009 Perşembe

Dön Artık Uğur


Dön artık Uğur, bütün Türkiye senin eksikliğini hissediyor... Rijkaard gör bu adamı artık !

Kaos Futbolu !






Artık çok önemli maç gelmişti. Fatih Terim'inde dediği gibi yenilirsek tebrik edicektik. Öyle bir gazla çıktık ki, 5. dakikada golü bulduk hemen. Sonra oyuncular inanılmaz rehavetemi düştü desek ne oldu bilemiyorum. Sürekli fauller, resmen gömüldük. Bosna'nın da ileride ki oyuncuları zaten İbisevic, Dzeko uzun ve ayaklarınada hakim oyunculardı. Yani bu oyuncuları bilmeyen yoktur herhalde. Misimovic ve Salihovic de zaten her türlü duran topu iyi kullanan oyunculardı. Defansdan da uzunlar gelip posizyon arıyorlardı, bu kadar neden gömüldük diye sormak lazım. En sonunda da frikikten attılar golü. Daha sonra ise bizim oyuncuların eli ayağı birbirine dolaştı, ne ilerde etkili nede geride etkili olabiliyorduk. Öyle pozisyonlar kaçırdı ki Bosna, öyle böyle değil. Özellikle Önder'in yaptığı hata gerçekten içler açısı bir durumdu. Ayrıyetten hakemin ağzını açana kart vermesi çileden çıkardı beni. Fatih Terim'de zaten her maç da yaptığı artistlikleri yine yaptı, tribünde buldu kendisini. Sen paraları cebe koy, Türkiye için en önemli ve dikkatli olması gereken görevlerden birini yap, bir de utanmadan hömkür... Yazık kere yazık...




Ayrıyetten Milli Takımda iyi oynayan oyuncu sayısı 2 taneydi sadece. Servet ve Volkan'dı bana göre. Volkan yaptı kurtarışlarla Türkiye adına maçın adamı olmuştur. Servet'te yine yapabileceklerini yapmıştır. Ama biz dedik böyle önemli maçda bu kadar tecrübesiz adamlarla oynamamalısın, Emre Aşık'ı çağır diye. Tabi ders almaz ders verir ya beyefendi. Özellikle beklenenin altında kalan oyuncular mesela ben Hakan Balta'yı tanıyamadım yahu. İnanılmaz soğukkanlı olan adam biranda garip garip hatalar yapmaya çalıştı. Bazılarına göre Türkiye'nin en iyi sağ beki yok oda yetmedi yeni Cafu olan Gökhan Gönül 2 maçtır berbat. Emre ise ne bir top dağıttı ne bir şey yaptı. Arda 80. dakikaya kadar " 0 ", bütün topları ezdi kimisini yakalayamadı. Tuncay desen rezalet, yine İspanya maçındaki gibi macera arıyordu. Yine oynamaya çalışan bir Hamit'i de herhalde sakalıktan yeni çıktığı için oyundan aldılar !? Semih desen bir tane topu indiremedi. Bir olumlu hareketi yoktu. Hele Sercan çıkardığı topu neden vurmasınsın be Semih ! İsmail 1 kez alıp topu süremedi. 2 yarı giren Sercan ise Volkan ve Servet'ten sonra maç da bir şeyler yapmaya çalışan adamdı. Pas yaptı, şut çekti, adam geçmeye çalıştı. Olmadı. Takım olarak rezalettik. Emin olun maçda acayip şanşlıydık. Adamlar ilerideki aldığı posizyonları gol yapsa 6 - 2 gibi bir sonuçla biterdi herhalde...

Bosna'ya gelirsek artık Estonya'dan bir süpriz bekleyeceğiz. Tabii ben en fazla beraberlik bekliyorum, inşallah ne diyelim. İlk maçda Bosna 7-0 yenmiş Estonya'yı. İspanya ise son maçında galibiyetle bitirmek isteyecektir. Zaten bu Bosna İspanya'yı yensin gerçekten helal olsun derim.


7 Eylül 2009 Pazartesi

Bedeva Lincoln !


Galatasaray yıllık 3 mio € ya, sabah akşam poh pohlanan bir oyuncudan bahsediyorum. Teknik mi teknik, yetenekli mi yetenekli karektersiz mi karektersiz olan. Kaçak Lincoln. Tabi adam burda aldığı paralardan doymuş olucak ki Atletico Mineiro ile görüşmeler yapıyormuş. Galatasaray'la anlaşın yeter ki ben sizde bedevaya bile oynarım diye. Gel de kötü söz söyleme şimdi bu adama. Yazık, bu kadar yetenekli olucaksın bir de bu kadar karaktersiz olucaksın.


Kaynak : Beleş Lincoln

6 Eylül 2009 Pazar

GÖKHAN'IN TABATA'NIN BELİNİ KIRDIĞI AN

Bu nedir hocam yahu, helal olsun Gökhan. pennearabiata adlı blogda gördüm süper bir hareket.

Sürekli Hücum, Pas Futbolu !






Kazanmamız gereken bir maçı kazanmayı başardık tabikide çok mutluyum. Maça her zaman ki gibi kalede Volkan, Gökhan Gönül - Gökhan Zan - Servet - Hakan - Hamit - Emre - Arda - Kazım - Tuncay - Sercan ilk 11 ile çıktık. Kazanmaya yönelik ofansif bir kadro olduğu kesin. Ortasahada Kesici diye tabir ettiğimiz bir önlibero/defansif ortasaha yoktu. Fatih Terim iyi düşündüğü kesin.

Maça hızlı başladık bir ordan bir burdan ortalar, paslar derken. Savunmanın birbirine inanılmaz uyumsuz bir şekilde hata yapması beni çok şaşırttı gerçekten. Çünkü bu 4 lü 3 zaten aynı takımda oynayan oyuncular ki Galatasaray'dayken böyle hatalar görmedik. Görmemizin nedeni büyük olasılıkla Sarp'ın veya Topal'ın oynayışı olabilir... İnanılmaz güzel paslar yapıp sürekli atak - atak - atak sonuç vericeği kesindi. Bu kadar kapanan takıma karşıda anca böyle güzel paslaşmalar ile yenebilirdik. Beklerinde sürekli oyunda olması gücümüzü gerçekten arttırdı ileride. Daha sonra Tuncayın başlattığı organizyanda inanılmaz paslar ve yine Tuncay güzel bir vuruşla golü attı. Sonra Arda'nın ki artık kimleri izliyor bilemiorum ama sürekli seyirciye yönelik güzel hareketler yapması en sonunda sonuç verdi. Diğer golde de klasik kısa boylu oyuncu yada klasik Arda golü diyebiliriz. Yine güzel şekilde kendini unutturdu ve güzel bir kafa vuruşu yaptı. Son gol ise gerçekten mükemmel attı Tuncay. Hamit'in güzel pasında Tuncay süper bir hareketle ki İngiltere'ye gittiğinden beri çok güzel hareketler yapıp rakibi geçmeye alışmıştı, onunda istediği sonuç verdi ve golünü attı.




Maçın Türkiye adına en kötü oyuncusuna gelirsek kesinlikle herkes hem fikirdir. Kazım Kazım. İnanılmaz kötü bir futbol takımı yavaşlatan kötü pas ortalaması. Maç içinde hiç bir varlık gösterememesi. Ne geriye gelip yardım etti ne ilerdi bir şey yapabildi. Hatta bir ara Tuncay onun gerisine gelip top aldığını bile gördük. Kazım'ın bir tek olumlu hareketini göremedim. Sonradan değiştirilmesi ise gerçekten olumlu bir etki yaptı. Hala Terim'in niye takıma aldığını anlayamıyorum.

Maçta en iyi oynayanlar ise ; Arda, Tuncay, Emre, Hamit ve Sercan'dır. Sercan inanılmaz bir özveri ile oynadı golünüde attı. Hamit kilit pasları inatçı oyunuyla çok yardım etti. Emre'de sürekli denedi pas isabeti yüksekdi. Sürekli ileri oynamayı düşündü. Tuncay'da zaten yapabileceği her şeyi yaptı. Koşdu gollerini attı gerektiğinde defansına yardım etti. Arda ise tartışmasız maçın yıldızıydı. İnanılmaz güzel paslarını bir de golle süsleyip Maçın Adamı olmayı haketti.

Yine kendimizi zora atmayı başardık, 1 - 0 geriye düşmek, 2 - 2 olması gibi. Ne diyelim " zoru " seviyoruz. İnşallah bu zorluklar bir gün bize patlamaz. Bosna maçına Semih'te dönüyor artık ben Semih'i gerçekten çok beğenirim kesinlikle oynamalı. Sercan çıkacaktır büyük olasılıkla bir de Kazım çıkmalı artık. Dün Rıdvan Dilmen'in de dediği gibi Emre Aşık acilen çağırılmalı ve monte edilmeli. Final maçlarının adamı çünkü.

------------Volkan-------------
GökhanG-EmreA-Servet-Hakan-
-------Ceyhun----Emre----------
Hamit-----------------Arda---
-------Semih---Tuncay--------

Kadrosu iyi olacaktır. Zaten Bosna'yıda yenersek moral olarak bir daha ki 2 maçında berabere kalmaları yüksek ihtimal. Hiç bir şey imkansız değil İnşallah 2010'da biz de olacağız.

3 Eylül 2009 Perşembe

World Cup 2010 Africa !

4 senede bir düzenlenen organizyasyonların şahıdır Dünya Kupası. Dünyanın en iyi takımlarının yarıştığı - belirlendiği o müthiş turnuva. Yıldız olmanın kolay yolu, bu kupadan geçer. Kolay dediysek çıkarsın orada en iyi oyununu oynarsın seni beğenen çıkar kesin, Çünkü bütün Dünyanın gözü ordadır. 3 milyar insanın izlediği bir yerde doğal olarakda ünlü/tanınmış olursunuz. İşte bu müthiş yere 2006'da gidemedik. İsyan etmişdim böyle bir turnuvaya katılamadığımız için. Nasıl biz olamazdık ? İsviçre denen kıytırıktan, ölü bir oyunla yendiler bizi. 10 kişi defansda dur rakibe çarptır korner olsun, bütün öküzlerini ileri çıkar 10 posizyondan bir tanesi gol olsun. Sonra hemen 10 kişi yine yaslan. İşte öyle kapanan takıma ki Dünya Kupasında gruplarda " 0 " gol yiyen takıma evimizde 4 tane attık. Ama o klasik hastalığımız olan son dakika gol yemek ile elenmiştik. Daha sonrasında gelen Euro 2008' e de türlü zorluklarla katıldık. 3. olduk. Ama elemelerde gaza getirmeye yönelik bir slogan çıkmıştı; " Türk milleti zoru sever ! "

Çok sevmişiz ki bırakamamışız, hala inanılmaz zorlularla uğraşıyoruz. Estonya maçı Belçika maçınlarında beraberlik, Bosnanın yoluna devam etmesi. Daha sonra gelen İspanya maçlarında yeni bir slogan çıkarmamıza neden olmuştu ; " Amansız ol ! ". Daha sonrada zaten amansız ola ola İspanya'ya yenilmiştik ne hikmetse. Artık geriye son 4 maç kaldı. 4 maçımızıda kazanıp Bosna'nın 1 maçında berabere kalmasını bekleyeceğiz. Bu kupaya gitmeliyiz. Çünkü hakediyoruz !

Hadi Milli Takım ister " Amansız ol ! ", istersende " zoru " sev ama yeter ki Dünya Kupasına git !





















Yalaka Beckham !


Geçenlerde Capello " Beckham La Galaxy'den ayrılmaz ise Milli Takıma almayacağım " diye açıklama yapmıştı. Beckham'da baktı kurtaramıyor paçayı en iyisi yalakalık yapayim demiş, şurdan. Ulan Beckham sen bu hallere düşecek adammıydın. Bana sorarsanız kesinlikle alınmalı Beckham, oynamak istediği zaman - ki milli takıma gitmek için zorluyor gitse çoçuklar gibi sevinecek - hemen bir asist, olmadı bi uzun pas, oda mı kesmedi ? takar frikikten maçı değiştirir. Milan'da oynamak istediğinde neler yapabildiğini gördük.